Bir, bilgi ve iletişim teknolojileri öğretmeninin sınıfında öğrencileri varmış. Her bir öğrenciye sene başında 80 terabaytlık sabit hafıza ve 24 gigabayt RAM içeren bilgisayarlar emanet etmiş. Her bir öğrenci bilgisayarını aldıktan sonra da onlara açıklama yapmış:
"Çocuklar, bu hafızalar şu an boş. Sene sonuna kadar yapacağınız aktivitelerde oluşturacağınız dosyalar, araştırmalardan edineceğiniz arşiv belgeleri ve başka işinize yarayacak her tür programı depolamak için kullanabilirsiniz. Sene sonunda, her birinizin bilgisayarını teker teker inceleyeceğim ve içeriğin kalitesine göre notlandıracağım."
Bu açıklamalardan sonra da öğrencilere bir görev listesi dağıtılmış. Bu görevler, hafta hafta, ay ay düzenlenmişmiş.
Sınıftaki öğrencilerden bir kısmı, eline bilgisayar geçer geçmez hemen oyun istelerini açıp öğretmenin ne dediğine hiç kulak vermemiş. Ellerine gelen görev listesini de kağıttan uçak yapıp birbirlerine atmak için kullanmışlar. Oyunlardan sıkılınca film sitelerine girmişler, eve gidince seyretmek için, okulun hızlı internet imkanını da kullanarak bol bol film indirmişler.
Diğer kısım öğrenciler ise, bilgisayar denen aletin önemini düşünerek dikkatli davranmışlar. Öğretmenlerinin açıklamalarını dinlemişler. Sonra da her hafta gereken görevleri yerine getirmişler. Görevleri bitirdikten sonra da arta kalan zamanda onlar da eğlencelerini ihmal etmemişler. Böylece yeni kabiliyetler edinerek, meslek icra edebilme seviyesine gelmişler.
Sene sonuna bir ay kala, bu ikinci gruptakiler ilk gruptakilere demişler ki:
"Arkadaşlar, bakın sene sonu geliyor. Şu kalan az zamanınızda hiç olmazsa faydalı şeyler yapın. Bizdeki görev listelerini sizinle paylaşalım, size yardımcı da olalım, gelin hep beraber başarıyla dersi geçelim."Bu uyarı ve davet üzerine diğer gruptakilerden bazıları aklını başına almış ve disiplinli ve çalışkan gruba katılmış. Geriye kalanlar ise demişler ki:
"Bizim çalışmamıza öğretmenin ne ihtiyacı var ki? Hazır vakit varken eğlenmenize bakın. Yazın bir sürü boş vaktiniz olur zaten. Öğreneceklerinizi o zaman da öğrenebilirsiniz."Derken sene sonu gelmiş. Öğretmen, bilgisayarları toplamış ve görevlerini tam yapan ilk grubu iftiharla ödüllendirmiş. Aklını başına alıp eksik de olsa bir şeyler yapan ikinci grubu da takdir etmiş. Bu başarılı öğrenciler evlerine döndüklerinde, aileleri tarafından da sevinçle kucaklanmış. Eline verilen imkanları film izleyip oyun oynamakla geçiren üçüncü grubu ise, öğretmenleri hem azarlamış hem de sınıfta bırakmış. Başarısız olan öğrenciler evlerine döndüklerinde, ailelerinden de bir sürü azar işitmişler. Onları daha önce eğlendirip güldüren filmler ve oyunlar hiç bir fayda etmemiş. Üstelik, yazın, diğer başarılı arkadaşları iyi işler bulup para kazanırken onlar güvenilir olmadıkları için işsiz kalmışlar, kimse de yüzlerine gülmemiş.
İşte dünya hayatı, böyle 24 saatlik birimlerden oluşan 80 yıllık bir tecrübedir. İnsana, kendi faydasına olması için alemlerin Rabbi tarafından verilmiş görevler, yani ibadetler vardır. Bunları dinleyen ve uygulayanlar, hikayedeki başarılı öğrenciler gibi cennetle ödüllendirilecektir. Kendilerine verilen benzersiz imkanları israf edenler ise, zevk düşkünlükleri ve tembelliklerinden dolayı acı bir mahrumiyet içinde kalacaklardır.
(Dördüncü Söz'den mülhem)