Monday, December 12, 2016
Gururun Faydaları
Gururun da faydası mı olurmuş? Sahip olduğunuz kültüre göre gurur, iyi de algılanabilir, kötü de. Fakat hangi kültürde olursanız olun, gurur eksenli kullanılan kelimeler ve anlamların nüanslarının farkına varmak önem arzeder.
Bu bağlamda Türkçe'yi incelediğinizde, hemen "gurur-kibir" ikilemesi akla gelir. Bu ikisi aynı mıdır? TDK Büyük Sözlük'e göre:
Gurur: 1. Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir. 2. Övünme. 3. Kurum, çalım.
Kibir: Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik, gurur.
Aralarında pek fark yok gibi görünüyor. Ne var ki ben, gerek günlük kullanım gerekse dini literatürdeki anlamlardan yola çıkarak, bu ikisini bir nüansla ayıracağım.
Kibir, ontolojik olarak, yani hiç bir şey yapmaya gerek olmadan, sadece varlığınla sahip olduğun özelliklerle kendini üstün görmek. Örneğin, ait olduğun ırk veya milletten dolayı kendini üstün görmek. Ateşten yaratılmış olduğu için Şeytan'ın kendisini, topraktan yaratılmış olan diğer varlıktan (insan) üstün görmesi de aynı başlık altında incelenebilir.
Gurur ise, daha çok yapılan bir iş, edinilen bir başarı nedeniyle hissedilir. Bir yarışmada derece almak, iş dünyasında başarılı olup zengin olmak gibi. Kibirli olan bir insan, hiç bir başarıya imza atamasa da kendini üstün görür, gururlu ise, sadece başarı durumunda bir üstünlük hisseder.
Peki gurur ve kibiri kötü yapan ne? Örneğin bir insanın, insan olduğu için diğer varlıklardan üstün olduğu ortada iken bu üstünlüğü hissetmek neden kötü oluyor? Veya başarılı olmak güzel bir şeyken ona ulaştığımızda hissettiğimiz o tatmin duygusu neden kötü oluyor?
Bu hisler üzerinde biraz düşünce egzersizi ve biraz da inceleme yaparsanız, aslında temelde olumlu bir köke dayandıklarını ve fakat verdikleri meyvelerin yanlış yönde kullanıldığını hissedebilirsiniz. Daha somut konuşursak, size doğuştan verilen bir takım özelliklerin farkına varmak (örneğin doğuştan sahip olduğunuz kabiliyetler veya kaliteler), onlar için şükretmek ve onları geliştirip iyi yolda kullanmak için ön şarttır. Ne var ki bu özelliklerinizin sizin kendinizden kaynaklandığı gibi bir his yanılgısına düşmek, şükür kapısını kapatıp kibir denen hastalığa yola açacaktır. Dikkat ederseniz, bu özelliklerin farkına vardıktan sonra onların varlığına dayalı negatif hislerin ismi var (kibir), ama aynı farkındalığa dayalı pozitif hislerin ismi ne? Yani kibrin zıttı?
Benzer şekilde, bir şeyler başarıldığı zaman duyulan tatmin ve mutluluğun bir üstünlük hissettirmesi, bu nimetin farkına varılması, onun için şükredilip iyi yollara kanalize edilmesi için bir ön şarttır. Fakat bu başarının mutlak manada kendinden kaynaklandığı şeklinde düşüncelere ve hislere kapılmak gururdur. Yine, negatif durumun ismi varken pozitif durumun ismi pek bilinmiyor. Gururun zıttı ne?
Aslında bunların olumlu kullanımlarının da isimleri var fakat nüanslar üzerinde düşünülmediği için farkına varılmıyor. Sırayla gidersek, kibir kavramının zıttı, onur şeklinde isimlendirilebilir (örneğin insanlık onuru, ilmin onuru). His ve hatıralarınızı yoklarsanız, onur kelimesinin çağrışımları ile kibir kelimesinin çağrışımlarının aynı olmadığını farkedeceksiniz. Onur, yine doğuştan veya ontolojik olarak sahip olunan üstünlüklerden kaynaklanan bir üstünlük hissi olmakla birlikte bu üstünlüğün olumlu yönlendirilmesini resmeder. İlim sahibi bir insanın, zeka ve akıl üstünlüğü ile kibirlenip fildişi kulelere çıkması olasıdır ama ama aynı kişinin, akıl ve zekasıyla orantılı olarak kapsamlı bir şuura sahip olması ve şuur sahibi olmanın onurundan "haddini bilme erdemini" göstermesi de mümkündür.
Gurur kavramının zıttı ise namus olarak nitelenebilir. Günlük hayatta namusun sadece cinsel bağlama indirgenmesi, bu noktadaki farkındalığımızın çerçevesini ortaya koymaktadır. Bir işi yaparken onu en mükemmel, en kaliteli şekilde yapmak ve böylece başarıya ulaşmak, sonra da bu yapılan işin ve sonucun güzelliğinden gurur duyup kendini mükemmelliğin yaratıcısı gibi hissetmek olası bir uç olsa da aynı mükemmeliği gerek süreçte gerekse sonuçta yakalayıp, bunlar üzerinden asıl kemal sahibine aynalık ediyor olmanın şuuruna ulaşmak ve bu aynalık vazifesinin namusuna uygun hassasiyetle işine devam etmek de mümkündür.
Dolayısıyla gururun faydalarından kasıt da aslında namusun faydaları oluyor. Daha genel konuşmak gerekirse, onur ve namusun faydaları. Bunlar ayrı bir tartışma ve inceleme konusu olabilir fakat hemen söylenebilecek bir fayda şu ki, birisi size karşılığında para veya başka bir ücret verse de vermese de siz, sahip olduklarınızın israf olmaması ve ölmemesi için hangi şart altında olursa olsun çaba sarfedersiniz. İşlerinizdeki hassasiyetinizi, birileri takdir etse de etmese de veya kontrol etse de etmese de devam ettirirsiniz.
Vaktiyle bir ilim insanının dediği gibi: "Once a hodja, always a hodja."
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment